Cuma, Ocak 10

İnsanlar Beyninin Ne Kadarını Kullanıyor?

İnsanların büyüleyici ama gizemli bir organı vardır, beyin. Karmaşıklığına ve önemine rağmen, hala şunu merak edebiliriz: Beynin ne kadarını kullanıyoruz?

Bilim Adamlarının Durduğu Yer

Bilim adamları bu soruyu uzun zamandır tartışıyorlar. Bazı bilim adamları, insanların beynin yalnızca %10’unu kullandığına inanırken, diğerleri tüm beynin yaşam boyunca kullanıldığına inanıyor.

Ne biliyoruz

Beynin farklı bölgelerinin farklı işlevlerden sorumlu olduğunu biliyoruz. Örneğin, beyincik motor becerileri işlerken, hipotalamus hormonları kontrol etmekten sorumludur.

Farklı görevler sırasında beynin belirli bölgelerinin diğerlerinden daha fazla kullanıldığını da biliyoruz. Örneğin, birisiyle sohbet ederken kullanılan alanlar, matematik problemi çözerken kullandığınız alanlardan farklıdır.

Ek olarak, son araştırmalar beynin asla kapanmadığını, yani siz uyurken bile beyninizin çalıştığını göstermiştir.

Sonuç

Görünüşe göre insanlar beyninin tamamını kullanıyorlar, ancak kullanım derecesi ve türü göreve veya etkinliğe bağlı olarak değişiyor. Sonuç olarak, kullandığımız beynin yüzdesini tam olarak bilemesek de, beynin sürekli kullanımda olan güçlü ve karmaşık bir organ olduğunu güvenle söyleyebiliriz.

Temel Çıkarımlar:

  • Bilim adamları, insanların beyninin ne kadarını kullandığı konusunda bölünmüş durumda.
  • Beynin farklı bölgeleri farklı işlevlerden sorumludur.
  • Kullanılan beyin miktarı göreve veya aktiviteye bağlı olarak değişir.
  • Beyin, uyurken bile her zaman kullanımdadır.

İnsanlar, büyük ölçüde akıl yürütme ve sorunlara yaratıcı çözümler bulma yeteneğimiz nedeniyle, yaygın olarak dünyadaki en zeki tür olarak kabul edilir. Akıllılarımızla birlikte beyin, en başarılı tür olmamıza yardım etmede önemli bir rol oynar. Ama aslında beynin ne kadarını kullanıyoruz?

Mevcut tahminler, ortalama bir kişinin toplam beyin kapasitesinin yalnızca yüzde 10 ila 20’sini kullandığını gösteriyor. Bu rakam şaşırtıcı derecede düşük gelebilir, ancak bilim adamları ve nörologlar arasında geniş çapta kabul görmektedir. Beyin kapasitemizin geriye kalan yüzde 80’lik kısmının potansiyeli hâlâ büyük ölçüde gizemli ve tam olarak anlaşılmış değil.

Peki, neden beynimizin sadece kabaca beşte birini kullanıyoruz? Araştırmalar, beynin bir kas gibi olduğunu ve tıpkı egzersiz yaparak kas oluşturduğumuz gibi, zihnimizin de okuma, çalışma ve kendimize meydan okuma gibi entelektüel faaliyetlerle “egzersiz yaparak” inşa edildiğini gösteriyor. Bu aktiviteler olmadan beynimiz tam potansiyeline ulaşamayacaktır.

Beynimizin çoğunlukla küçük bir bölümünü kullansak da, normal çalışması için kesinlikle beyin kapasitemizin yüzde 100’üne ihtiyacımız yok. Aslında uzmanlar, beynimizi bir kerede çok fazla kullanırsak bunun zihinsel yorgunluğa, kafa karışıklığına ve karar vermede bozulmaya yol açabileceğini bulmuşlardır.

Kısacası, hepimiz inanılmaz düzeyde bir bilişsel potansiyele sahibiz, ancak çoğumuz bundan tam olarak yararlanmaya yakın bile değiliz. En yüksek potansiyelinize ulaşmak için yapmanız gereken tek şey zorlu ve teşvik edici faaliyetlerde bulunmaya başlamaktır. Kim bilir belki de beyninizin gücünün daha da fazlasını açığa çıkarabilirsiniz!

Exit mobile version